Savaş ve Kadın

Oyun 1991-1995 yılları arasında, Yugoslavya’nın dağılma sürecinde yaşanan insanlık dramında iki kadının öyküsünü bize yaşatıyor. Biri savaş alanı haline gelmiş, karşı etnik grubun askerleri tarafından tecavüze uğramış, rehabilitasyon merkezinde tedavi gören Bosna’lı bir kadın, diğeri Bosna’ya toplu mezar kazmak için gelmiş Amerika’lı bir psikolog. Oyunun başındaki iletişimsizlikleri oyun süresince birbirlerinin travmalarını anlamaya, birbirleriyle yüzleşmeye ve dostluğa, umuda dönüşür. 2010 yılında 90 lı yıllarda yaşanan ve Avrupa’nın ortasında, tüm dünyanın gözleri önünde ve hatta evlerimizde televizyonlarımızdan naklen korku filmi izler gibi izlediğimiz vahşeti hafızalarımızda yeniden tazeliyoruz. 45 yıldan fazla bir çok dilin, inancın, farklı etnik grupların birlikte, uyumlu şekilde yaşama kültürleri nasıl oluyor da birdenbire bir kin kültürüne, bir vahşi kabile kültürüne dönüşebiliyor.

“Geçmişi değiştiremeyiz, ama geleceği iyileştirebiliriz.” Dilek Güven